Bazı yerler var, burnumuzun dibinde ama hep bir aksiliğin çıktığı, haftalarca planlar yapılıp son dakika gidilemeyen. Bunlardan biri Yedigöller. Üstelik Yedigöller’in şimdi tam zamanı.Müthiş renklere bürünen Yedigöller tam anlamıyla bir görsel şölen. Harika bir doğada huzurla dolaşıp, müthiş fotoğraf kareleri yakalarken bir de üstüne evlilik teklifi almak müthiş bir sürpriz ve unutulmayacak bir an :) Yazının sonunda tüm fotoğrafları sizinle paylaşıyor olacağım.
Büyükgöl, Küçükgöl, İncegöl,Salıgöl, Deringöl, Kurugöl, ve Seringöl var. Yedigöller’de yürüyüş parkuru bulunmuyor, göllerin etrafından toprak yol dönüyor ve göllerin arasında arnavut kaldırımlı, arabaların da geçebildiği yollar bulunuyor, bu yollarda yürüyüş yapabilirsiniz.
Kampçıların da uğrak yeri diyebiliriz. Kampçılar muhteşem doğa içerisinde kurdukları çadırlarda harika bir tatil yapıyor ama ben hiç kamp hevesi olan biri değilim :) Hafta sonu gittiğimiz için ekstra kalabalıktı. Bu güzelliği sakin yaşamak isteyip de fırsatı olanlar mutlaka hafta içi konaklamalı gitmeli. İstanbul'dan 4 saat sürüyor ama biz fotoğraf tutkunları bu yolu her bir köşede durarak 6 saate uzattık :) Yiyecek içecek konusuna gelirsek, park içerisinde bir adet büfe var. Burası Büyük gölün bulunduğu alanda. Ancak kış aylarında büfenin açık olma durumu hakkında bir bilgim yok. Siz yine de yiyeceğinizi yanınızda götürün, en yakın yerleşim neredeyse 1 saatlik mesafede.
Sazlıgöl. Muhteşem görünüyor. İsminden de anlaşılacağı üzere Sazlıgöl’ün yüzeyi otlarla kaplı. Belki de tüm göl yüzeyi tek bir bitki.
21 Ekim Yedigöller gezimiz benim geri kalan hayatıma attığım ilk adımdı :)
Anı ölümsüzleştiren videoyu ise buraya bırakıyorum tık tık :)
çok güzel bir yermiş :)
YanıtlaSil